Skip to main content

Ünlü restoran işletmecisi Nusret, altın et ile bütün dünyada konuşulmayı başardı. Son günlerde haberlerde sık sık; Nusret ve 24 ayar altın tozu ile kaplı altın et konuşuluyor hele birde 7200 TL olduğu söylenen fiyatı varsa!

Birçok kişinin bu etin tadını merak ettiğini biliyoruz. Dünyanın en iyi futbolcuları, en iyi sanatçıları ve Dünyaca ünlüler meşhur restoran zinciri ve işletmeci Nusr-et’i ve lezzetini merak ediyorlar özelliklede etleri servis ederken ortaya çıkardığı ilginç ve başarılı sunumunu. Son dönemlerde servis şekillerine ve menüsüne bir yeni uygulama olan, altın kaplama et, hamburger gibi sunumlarıda ekleyerek farklılıkta yine ön plana çıkmayı başardı. Bir çok yazar altın et yeme konusunda hiç bir şey kaçırmadığımızı, altın et tüketmenin bir farklılığı olmadığını belirtti. Daha önce de gastronomik anlamda birçok yemeğin, tatlının içerisinde yenilebilir altın kullanıldı. Yenilebilir altın kullanılan yiyeceklerden tadan kişilerin yorumu ise altının; tat üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkiye sahip olmadığı yönünde oldu.

Bu demek oluyor ki bir yemeğin maliyetini yükseltmek ama tadını değiştirmek istemiyorsanız, paranız olduğunu da göstermeyi seviyorsanız; altın et sizin için en iyi seçimlerden birisi olacaktır. Asıl, şaşırtıcı olan şey ise bugüne kadar yenilebilir altın; neden bu kadar gündem yaratmamıştı? Tabi ki Dünya gıda sektöründe gururumuz olan Nusret Gökçe yapana kadar.

Şimdi alanımız üzerinden protein kaynağı olan etin önemine bakacak olursak, Et; sağlıklı ve önemli bir protein. Bizler klinik psikonöroimmünoloji ( cPNİ ) terapistleri olarak protein kaynaklarının ve bunlardan birisi olan kırmızı etin ideal ölçülerde tüketilmesi şartı ile kas yapısını güçlendirdiğini biliyoruz. Evrimsel beslenmeye baktığımız zaman, geçmiş çağlardan bu zamana özellikle atalarımızın et yemeye başladıktan sonra beyin yapısının geliştiği bilimsel çalışmalar ve antropolojik araştırmalarla kanıtlanmış ve biz bunu biliyoruz.

Peki; altın ve et bir araya gelince neden bu kadar dikkat çekti? Eskiden; bu iki ürün aynı değerde değil miydi?

Cevap: Hiç biri değil.

Kabul etmeliyiz ki işletmeci Nusret Gökçe, PR yani reklam yapma konusunda muazzam bir zekaya sahip. Üstelik söylemler odur ki, PR çalışmalarını bir reklam ajansına ihtiyaç duymadan kendi yaratıcılığı ile yaptığı. Bu yaratıcılık Allah vergisi olmalı ki onu dünyanın en önemli Steak zincirine sahip bir kişi yaptı. Konumuza devam edecek olursak, yenilebilir altın yıllarca birçok mutfakta kullanıldı, önemli birçok menüde yer aldı ancak kimse bu kadar üzerinde durmamıştı. Nusret altın et sunumu ile bu güne kadar birçok önemli davette göze çarpmayan yenilebilir altını, bir anda herkesin ilgi odağı haline getirmeyi başardı.

Yediğiniz etin tadına gelecek olursak; Nusret’in et konusunda bir duayen olduğunu söylememek haksızlık olacaktır. İllaki Nusret tarafından pişen et lezzetlidir ancak yediğiniz etin; altın yüzünden güzel bir tada sahip olduğunu düşünmemenizi öneririz. Güzel bir marine işleminin; etinize altından daha güzel tat vereceği, üstelik harcadığınız parayı azaltacağı için de daha fazla et yemenize yardımcı olacağı kesin. Yemeniz için üretilen altınlar; 24 ayar saf altın olarak üretiliyor. Yenilebilir altın; genelde çok ince bir yapıda ya da toz halinde tüketiciye sunuluyor. Yarın öbür gün misafirlerinize, altın kaplı fırında tavuk yapmak isterseniz tavuğun organik altının da 24 ayar saf altın olanını tercih edin deriz.

Altın hala iyi bir yatırım aracı ancak iyi bir besin olup olmadığına dair tartışmalar sürüyor ancak Nusret Gökçe’nin tartışmasız bir Dünya devi haline geldiğide bir gerçek. Başarılarının devamını dilerim Sevgili Nusret Gökçe…

İletişim

Web Site

Leave a Reply