Skip to main content

Diz Ağrısı: Bilimsel Yaklaşım, Fizyoterapide Etkili Çözümler ve Güncel Rehber

Diz ağrısı, hem genç hem de yaşlı bireylerde yaşam kalitesini düşüren, günlük hareketliliği sınırlayan ve uzun vadede fonksiyonel kayıplara neden olabilen önemli bir sağlık sorunudur. Sporculardan masa başı çalışanlara, obezite öyküsü olan bireylerden ileri yaştaki nüfusa kadar geniş bir grubu etkileyebilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre diz ağrısı, kas-iskelet sistemi kaynaklı en yaygın ilk beş şikâyet arasında yer alır.

Bu yazıda, diz ağrısı nedenlerini bilimsel temelde inceleyecek; fizyoterapi ve rehabilitasyonun bu sürece nasıl katkı sağladığını açıklayacak; dünyadan örneklerle birlikte güncel tedavi yaklaşımlarına yer vereceğiz. Ayrıca, fizyoterapistlerin bu süreçteki rolü, doğru egzersiz planlamasının önemi ve hekime dayalı multidisipliner iş birliklerinin gerekliliğini de ayrıntılı olarak ele alacağız.

Diz Ağrısı Neden Olur ?

Diz ağrısı; travma, aşırı kullanım, kas dengesizlikleri, postüral bozukluklar, menisküs yırtığı, osteoartrit, bağ yırtıkları veya diz kapağı hizalanma problemleri gibi pek çok farklı nedenle ortaya çıkabilir.

Bazı yaygın nedenler şunlardır:

  • Osteoartrit (Kireçlenme): Eklem kıkırdağının aşınması sonucu diz ağrısı ve sertlik hissi oluşur.

  • Menisküs Yırtıkları: Diz hareketi sırasında ani dönme ya da yüklenme sonucu oluşan, yaygın bir diz ağrısı nedenidir.

  • Patellofemoral Ağrı Sendromu: Özellikle genç kadınlarda görülen, diz kapağı ile uyluk kemiği arasındaki dengesizlikten kaynaklanan ağrıdır.

  • Tendinopatiler: Patellar tendon (jumper’s knee) gibi yapılar üzerinde meydana gelen yüklenmeye bağlı mikro yırtıklar ağrıya neden olabilir.

  • Travmatik Yaralanmalar: Ön çapraz bağ (ACL) ya da iç yan bağ (MCL) gibi diz stabilitesini sağlayan yapılar hasar gördüğünde ciddi diz ağrısı gelişebilir.

Diz Ağrısında Fizyoterapist Desteği Neden Kritik ?

Fizyoterapist, diz ağrısı tedavisinde sadece egzersiz öneren değil; aynı zamanda fonksiyonel hareket analizi yapan, biyomekanik değerlendirme gerçekleştiren ve kişiye özel rehabilitasyon programı oluşturan uzman sağlık profesyonelidir.

Modern fizyoterapi uygulamaları sayesinde:

  • Ağrının altında yatan neden belirlenebilir.

  • Kas kuvveti ve esnekliği dengelenebilir.

  • Propriyoseptif farkındalık artırılabilir.

  • Yüklenme paternleri optimize edilebilir.

  • Eklem stabilitesi sağlanabilir.

  • Cerrahi dışı çözümler sunularak ağrı yönetilebilir.

Özellikle ameliyatsız diz ağrısı tedavisi hedefleniyorsa, fizyoterapistin değerlendirme yapmadan egzersiz planlaması yapılmamalıdır. Çünkü yanlış seçilmiş egzersizler veya uygunsuz yüklemeler mevcut durumu ağırlaştırabilir.

Diz Ağrısı Olan Bireylerde Fizyoterapinin Uygulamaları

Diz ağrısı fizyoterapisinde kullanılan bazı temel uygulamalar şunlardır:

1. Manuel Terapi ve Yumuşak Doku Mobilizasyonu

  • Kas spazmı, tetik nokta ve doku sertliğine bağlı oluşan ağrıların azaltılmasında etkilidir.

  • Özellikle vastus medialis obliquus (VMO) ve iliotibial bant üzerindeki gevşetici teknikler ağrının giderilmesinde kullanılır.

2. Egzersiz Reçetesi

  • Quadriceps ve hamstring güçlendirme egzersizleri

  • Kalça çevresi stabilizasyon çalışmaları

  • Denge ve propriyoseptif egzersizler

  • Fonksiyonel egzersizler (squat, lunge, step-up)

Her bireyin kas durumu, ağrı seviyesi ve fonksiyonel kapasitesi farklıdır. Bu nedenle egzersizler mutlaka fizyoterapist gözetiminde ve kişiye özel olarak planlanmalıdır.

3. Kinezyo Bantlama

  • Eklem stabilitesini artırmak ve kas aktivitesini düzenlemek için kullanılır.

4. Postür ve Yürüme Eğitimi

  • Diz ağrısı sıklıkla yürüme patern bozuklukları ile ilişkilidir.

  • Ayak bileği, kalça ve bel bölgesindeki problemler de dizi etkileyebilir. Bu nedenle bütüncül değerlendirme şarttır.

Ameliyatsız Diz Ağrısı Tedavisi Mümkün mü ?

Evet, birçok vakada ameliyatsız diz ağrısı tedavisi mümkündür. Özellikle dejeneratif menisküs yırtıkları, patellofemoral sendromlar, diz çevresi kas zayıflığı gibi durumlarda cerrahiden önce fizyoterapiye başlamak hem semptom kontrolü hem de uzun vadeli iyileşme açısından kritik öneme sahiptir.

2021 yılında British Journal of Sports Medicine’da yayımlanan bir meta-analiz çalışmasına göre, diz osteoartriti olan bireylerde fizyoterapist eşliğinde uygulanan egzersiz programları, ağrıyı azaltma ve fonksiyonelliği artırma açısından medikal tedaviden daha etkili bulunmuştur.

Dünyadan Örnekler: Diz Ağrısı Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar

  • Hollanda Rehabilitasyon Enstitüsü: Yaşlı bireylerde diz ağrısı tedavisinde yalnızca ilaç tedavisine değil, düzenli egzersiz ve çevresel adaptasyon programlarına yer vermektedir.

  • Amerika Mayo Clinic: 12 haftalık kişiye özel fizyoterapi programlarının diz ağrısı cerrahisini %45 oranında azalttığını raporlamıştır.

  • İsveç Ortopedi Birliği: Diz ağrısı tedavisinde ilk seçenek olarak manuel terapi ve egzersiz içeren fizyoterapi protokollerinin uygulanmasını önermektedir.

Bu örnekler, fizyoterapinin diz ağrısı tedavisinde nasıl merkezî bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.

Hekim-Fizyoterapist İş Birliğinin Önemi

Diz ağrısı, tek başına bir semptom değil; altta yatan birçok faktörün sonucudur. Bu nedenle tanı, değerlendirme ve tedavi sürecinde ortopedi uzmanı ve fizyoterapist arasında yakın bir iletişim şarttır. Tanının doğru konulması, cerrahi dışı sınırların çizilmesi ve fizik tedavi sürecinin bireye özel yapılandırılması ancak bu iş birliğiyle mümkündür.

Özellikle sporcularda ya da hızlı fonksiyonel dönüş beklenen bireylerde, fizyoterapist desteğiyle cerrahi sonrası rehabilitasyon süreci de daha etkin şekilde yürütülmektedir.

Diz Ağrısı Tedavisinde Bütüncül ve Bilimsel Yaklaşım Şart

Diz ağrısı, doğru planlandığında fizyoterapi ile büyük ölçüde kontrol altına alınabilir bir problemdir. Ancak başarı, şu unsurlara bağlıdır:

  • Fizyoterapist tarafından yapılan kapsamlı değerlendirme

  • Kişiye özel egzersiz ve manuel terapi uygulamaları

  • Hekim-fizyoterapist iş birliği

  • Düzenli takip ve yeniden değerlendirme

Unutulmamalıdır ki her diz ağrısı, başka bir ağrının kopyası değildir. Anatomik yapılar, kişinin yaşam şekli, kas dengesizlikleri ve hareket alışkanlıkları bu süreci etkileyen başlıca faktörlerdir. Bu nedenle şablon programlar yerine profesyonel yardım alınması; diz ağrısının kronikleşmesini, yaşam kalitesini düşürmesini ve fonksiyonel kayıplara neden olmasını önleyecektir. Şimdi halk arasında merak edilen konulara okuyucularımızın anlayacağı dilde cevaplar ile yazımıza devam edeceğiz.

Çömelince Diz Ağrısı Neden Olur ?

Çömelme sırasında diz ağrısı yaşanmasının altında yatan nedenler, diz ekleminin biyomekaniği, çevre dokuların durumu ve vücudun genel postüral kontrol sistemiyle doğrudan ilişkilidir. Özellikle diz eklemine binen yükün artması, uygun olmayan hareket kalıpları ve çevre kasların yetersizliği bu durumu tetikleyebilir. İşte çömelme sırasında diz ağrısına yol açabilecek başlıca nedenler:

1. Patellofemoral Eklem Yüklenmesi

Çömelme hareketi sırasında, diz kapağı (patella) ile uyluk kemiği (femur) arasındaki temas alanı artar ve bu eklem üzerine binen yük 6-7 katına kadar çıkabilir. Eğer patella düzgün bir şekilde yerleşmemişse (patella malalignment), ya da diz önü kasları (özellikle vastus medialis obliquus – VMO) yeterince güçlü değilse, bu temas artışı diz kapağı ağrısı (patellofemoral ağrı sendromu) yaratabilir.

2. Quadriceps Kas Dengesizlikleri

Dört başlı uyluk kası (quadriceps femoris) çömelme sırasında aktif olarak çalışır. Bu kas grubundaki zayıflık, özellikle de medial kısımda (vastus medialis) bir eksiklik varsa, diz stabilitesi bozulur. Bu durum diz eklemine binen yükün dengesiz dağılmasına ve ağrıya yol açabilir.

3. Menisküs Problemleri

Menisküs, diz eklemindeki şok emici yapıdır. Çömelme sırasında dizin fleksiyon derecesi arttıkça menisküs üzerine binen yük de artar. Özellikle medial (iç) menisküsün arka kısmında dejenerasyon veya yırtık varsa, çömelme hareketi sırasında sıkışma, batma ve ağrı gibi belirtiler görülebilir.

4. Kıkırdak Aşınmaları (Kondromalazi / Osteoartrit)

Diz eklemindeki kıkırdak dokusu zamanla aşınabilir. Özellikle ileri yaş, kilolu bireylerde ya da tekrarlayan mikrotravmalar sonucu gelişen kondromalazi patella (diz kapağı altı kıkırdak yumuşaması), çömelme gibi kompresif hareketlerde ciddi ağrıya neden olabilir. Kıkırdak dokunun hasarı arttıkça, dizde sürtünme hissi ve sesler de duyulabilir.

5. Aşırı Kilolu Olmak

Obezite, diz eklemine uygulanan yükü her adımda artırır. Çömelme gibi yüklenmenin en üst düzeye ulaştığı hareketlerde, bu fazla yük dizdeki yapıları zorlar ve ağrıyı tetikler. Ayrıca viseral yağ dokusunun artışı inflamatuvar faktörleri de artırarak ağrı eşiklerini düşürebilir.

6. Kısıtlı Ayak Bileği Dorsifleksiyonu ve Kalça Mobilitesi

Çömelme yalnızca diz hareketine bağlı değildir. Ayak bileği dorsifleksiyon (ayak sırtına doğru bükme) yeteneği sınırlı olan kişilerde, yük dizin üzerine doğru biner. Aynı şekilde kalça fleksiyonu ve eksternal rotasyonundaki kısıtlılık da dizin kompansatuar olarak fazla zorlanmasına neden olabilir.

7. Yanlış Motor Kontrol ve Propriyosepsiyon Eksikliği

Çömelme sırasında vücut ağırlığının öne kayması, dizlerin ayak ucunu geçmesi gibi postüral hatalar, ağrıyı tetikleyebilir. Propriyosepsiyon (eklem pozisyonu algısı) bozuk olan bireylerde dizin içe doğru devrilmesi (valgus) gibi kompansasyonlar görülebilir. Bu da özellikle iç diz bölgesine aşırı yük bindirir.

8. Travmatik Geçmiş veya Eski Yaralanmalar

Önceki diz burkulmaları, bağ yaralanmaları (özellikle ön çapraz bağ – ACL), ya da ameliyat geçirmiş olmak, çömelme sırasında diz ağrısına zemin hazırlayabilir. Doku iyileşmesi tamamlanmış olsa da çevre kas kuvveti, denge ve esneklik geri kazanılmadıysa ağrı devam edebilir.

Fizyoterapi Perspektifiyle Yaklaşım Nasıl Olmalı:

Çömelme sırasında diz ağrısı şikayetleri fizyoterapistler tarafından dikkatlice analiz edilmeli; kapsamlı postüral analiz, kas kuvveti testleri, hareket açıklığı ölçümleri ve fonksiyonel testlerle neden belirlenmelidir.

Kişiye özel olarak planlanan fizyoterapi programı, diz ağrısının nedenine yönelik şekilde aşağıdaki müdahaleleri içerebilir:

  • Quadriceps ve gluteal kasları güçlendirme egzersizleri

  • Denge ve propriyosepsiyon çalışmaları

  • Ayak bileği ve kalça mobilitesini artırıcı egzersizler

  • Manuel terapi ve doku gevşetme teknikleri

  • Hareket kalıplarını düzeltmeye yönelik motor kontrol eğitimi

Bu nedenle, çömelince diz ağrısı yaşayan bireylerin sadece semptomu değil, altında yatan biyomekanik, fonksiyonel ve nöromüsküler nedenler de değerlendirilmelidir.

Merdiven Çıkarken veya İnerken Diz Ağrısı Neden Olur ?

Merdiven inip çıkarken diz ağrısı yaşanması, diz eklemi üzerine binen yükün artması, kas dengesizlikleri ve mekanik bozukluklar gibi çoklu faktörlerin sonucudur. Diz, bu hareketler sırasında hem stabiliteyi sağlar hem de ağırlık transferine aracılık eder. Özellikle bu hareketler sırasında 3–6 kat vücut ağırlığı kadar yük diz eklemine binmektedir. Bu da patolojik ya da zayıflamış yapılarda ağrıya neden olabilir. Aşağıda bu durumun en sık karşılaşılan nedenlerini bulabilirsiniz:

1. Patellofemoral Ağrı Sendromu (PFAS)

Merdiven çıkarken veya inerken dizin ön kısmında ağrı hissediliyorsa, en yaygın neden patellofemoral ağrı sendromudur. Bu durumda diz kapağı (patella), uyluk kemiği (femur) üzerindeki oluğa düzgün oturmaz ve temas yüzeyinde anormal stres oluşur. Bu da özellikle diz fleksiyona geldiğinde (yani büküldüğünde), patellanın altındaki kıkırdak dokunun sıkışmasına ve ağrıya neden olur.

  • Merdiven çıkarken: Patella, femura daha fazla basınç uygular. VMO (vastus medialis obliquus) zayıflığı varsa, patella dışa doğru kayabilir ve ağrı tetiklenir.

  • Merdiven inerken: Eksantrik (yavaşlatıcı) kas kontrolü gerektiğinden, quadriceps kası yetersizse diz öne kayabilir ve ağrı hissedilir.

2. Quadriceps Kas Güçsüzlüğü

Merdiven inip çıkarken en aktif çalışan kas grubu quadriceps femoris’tir. Bu kas, dizin kontrollü olarak bükülmesini ve stabil kalmasını sağlar. Kas yeterince güçlü değilse, yükün büyük kısmı diz eklemine biner ve bu da ağrıya neden olabilir. Özellikle ön diz ağrısının altında genellikle bu kas grubunun eksikliği yatar.

3. Menisküs Yaralanmaları

Dizin iç ve dış yanında yer alan menisküsler, diz hareketleri sırasında yük dağılımını ve şok emilimini sağlar. Merdiven çıkarken diz bükülürken dönme hareketi yapılırsa, yırtık veya dejeneratif menisküsler baskıya maruz kalabilir. Özellikle merdiven inerken menisküsün arka boynuzu üzerine aşırı yük biner ve bu bölgedeki bir yırtık ağrıya neden olabilir.

4. Eklem İçi Kıkırdak Bozuklukları (Kondromalazi ve Osteoartrit)

Diz kapağı altındaki kıkırdak yapılar zamanla yumuşar veya hasar görür (kondromalazi patella), bu da özellikle merdiven gibi dizin sıkça büküldüğü aktivitelerde ağrıyı tetikler. Ayrıca dejeneratif eklem hastalıkları (osteoartrit) da diz içindeki yapılar arasında sürtünmeyi artırır ve hareket sırasında ağrıyı artırır.

5. Diz Ekleminde Stabilite Kaybı

Merdiven inmek, çıkmaktan daha fazla kas kontrolü gerektirir. Bu sırada dizin öne doğru kaymasını engelleyen yapılar (örneğin ön çapraz bağ ve kaslar) yeterli değilse, dizde instabilite oluşur. Bu da ağrıya, güvensizlik hissine ve düşme korkusuna neden olabilir.

6. Kalça ve Ayak Bileği Problemleri

Diz tek başına hareket etmez; kalça ve ayak bileği ile birlikte bir “kinetik zincir” oluşturur. Kalça kaslarının zayıflığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı veya düztabanlık gibi sorunlar; yükün diz üzerine daha fazla binmesine neden olur. Özellikle gluteus medius zayıfsa, merdiven çıkarken diz içeri doğru devrilir (valgus pozisyon), bu da patellaya binen yükü artırır.

7. Yanlış Basış Mekaniği ve Propriyosepsiyon Eksikliği

Merdiven çıkarken dizin öne doğru fazla gitmesi veya merdiven inerken ağırlığın dengesiz dağılması dizin yanlış pozisyonda çalışmasına neden olur. Eklem pozisyonu algısı (propriyosepsiyon) bozulmuş bireylerde bu durum daha belirgin olup, ağrıya neden olabilir.

Fizyoterapist Yaklaşımı Nasıl Olmalı:

Merdiven çıkarken veya inerken diz ağrısı yaşayan bireylerin tedavisinde fizyoterapist şu başlıklarda aktif rol oynar:

  • Kapsamlı Fonksiyonel Değerlendirme: Kas kuvveti, denge, eklem hareket açıklığı, yürüyüş analizi ve postüral değerlendirme ile ağrının kaynağı tespit edilir.

  • Egzersiz Programı: Diz çevresi kaslarını güçlendirmeye yönelik kişiye özel programlar oluşturulur. VMO aktivasyonu, gluteal kasların kuvvetlendirilmesi, core stabilite çalışmaları ve denge egzersizleri bu sürecin temelini oluşturur.

  • Manuel Terapi Uygulamaları: Patella mobilizasyonları, yumuşak doku gevşetmeleri ve kas-iskelet sistemi dengeleyici teknikler uygulanır.

  • Motor Kontrol ve Hareket Eğitimi: Merdiven inme-çıkma sırasında diz pozisyonu eğitimi verilir. Ayak pozisyonu, ağırlık merkezi ve vücut mekaniği doğru biçimde yeniden öğretilir.

  • Biomekanik Düzeltmeler: Gerekirse tabanlık, bantlama teknikleri veya yürüyüş düzenlemeleri ile dizin doğru hizalanması sağlanır.

Merdiven inip çıkarken diz ağrısı, ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Özellikle ağrı şiddeti artıyor, merdiven çıkmaktan kaçınılıyor veya dizde “kayma”, “boşalma” gibi hisler varsa mutlaka ilgili hekimliğe başvurulmalı ve hekimlik muayenesinden geçilmelidir. Daha sonrasında fizyoterapist tarafından da değerlendirme yapılmalıdır. Aksi takdirde, mekanik sorunlar kalıcı hale gelebilir ve daha büyük eklem problemlerine zemin hazırlar.

Gece Diz Ağrısı Neden Olur ?

Gece diz ağrısı, gündüz tolere edilen bazı patolojik durumların gece saatlerinde daha belirgin hale gelmesiyle ortaya çıkar. Bu durumun arkasında iltihabi süreçler, mekanik basınç artışı, sinir sıkışmaları, dolaşım bozuklukları ve vücut pozisyonunun değişmesi gibi birçok fizyolojik ve anatomik neden olabilir. Fizyoterapistler olarak bu tür ağrıları değerlendirirken altta yatan tüm sistemleri göz önünde bulundururuz.

Aşağıda gece diz ağrısının en yaygın nedenleri ve fizyoterapist bakış açısıyla açıklamaları yer almaktadır:

1. Osteoartrit (Kireçlenme)

Gece ağrısının en yaygın nedenlerinden biri diz ekleminde meydana gelen dejeneratif değişikliklerdir. Osteoartritli bireylerde gün içinde diz üzerine binen tekrarlayıcı yükler, gece saatlerinde eklem içi inflamasyonu artırır. Bu inflamasyon sinovyal dokuda hassasiyete yol açar ve dinlenme halindeyken bile ağrı hissedilmesine neden olabilir.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Eklem içi yüklenmeyi azaltacak egzersizler, diz çevresi kasları güçlendirme, viskoelastik bantlama teknikleri, termoterapi veya elektroterapi gibi uygulamalar ile gece ağrısı azaltılabilir.

2. Gece Artan İnflamatuvar Süreçler

Romatoid artrit, lupus veya psöriyatik artrit gibi sistemik inflamatuvar hastalıklarda gece ağrısı tipiktir. Uyku sırasında kortizol (doğal antiinflamatuvar) düzeyinin düşmesi, vücutta inflamasyonu baskılayan sistemlerin yavaşlaması anlamına gelir. Bu da eklem içinde ağrıyı artırabilir.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Fizyoterapistler, inflamatuvar süreçleri tetiklemeyecek şekilde düşük yoğunluklu egzersiz programları, lenfatik drenaj teknikleri, proprioseptif egzersizler ve eklem koruma stratejileri planlar.

3. Tendinopatiler (Özellikle Quadriceps ve Patellar Tendinopati)

Dizin ön kısmında yer alan patellar tendon veya quadriceps tendonu, gün boyu aşırı yüklenmeye maruz kaldıysa, gece saatlerinde mikrotravmalar belirginleşebilir. Uzanırken dize binen pasif gerilim, inflamasyonla birleştiğinde gece uykusunu bölen ağrılara yol açabilir.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Eksantrik yüklenme egzersizleri, friksiyon masajı, tendon rejenerasyonuna yönelik manuel terapi, kas esnekliği çalışmaları ve kinezyo bantlama gibi yöntemler uygulanır.

4. Menisküs Yaralanmaları

Menisküs yırtıkları sadece hareketle değil, uzun süre aynı pozisyonda kalındığında da (örneğin gece uyurken) ağrıya neden olabilir. Özellikle dizin tam ekstansiyona geldiği durumlarda menisküs sıkışabilir veya eklem içi basınç artabilir.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Gece ağrısı olan bireylerde uygun uyku pozisyonları, diz altına yastık desteği, kontrollü mobilizasyon teknikleri ve menisküsü zorlamayan egzersiz planları düzenlenir.

5. Gece Bacağı Hareketsiz Kalma ve Dolaşım Azalması

Dolaşım bozukluğu olan bireylerde, gece boyunca bacağın hareketsiz kalması ile birlikte venöz dönüş yavaşlar. Bu da dokularda biriken metabolitlerin temizlenememesi nedeniyle lokal ağrı hissine yol açabilir. Özellikle varis, kronik venöz yetmezlik ve ödem gibi durumlarda gece diz çevresinde ağrı ve huzursuzluk hissi görülür.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Dolaşımı artırmaya yönelik düşük yoğunluklu egzersizler, diz altı pompa egzersizleri, pozisyonlama eğitimi ve gerektiğinde lenfatik mobilizasyon uygulamaları önemlidir.

6. Gece Krampları ve Kas Gerginliği

Uyluk ve baldır kaslarında gün içinde biriken gerginlikler, gece saatlerinde tetik nokta (trigger point) aktivasyonuna ve diz çevresinde ağrıya yol açabilir. Özellikle iliotibial bant (ITB), hamstring ve gastroknemius kasları bu tür ağrılarda rol oynayabilir.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Tetik nokta terapileri, miyofasyal gevşetme, germe programları ve gece öncesinde yapılacak soğuk veya sıcak uygulamalarla ağrı kontrol altına alınabilir.

7. Sinir Sıkışmaları (Lumbosakral Kökenli)

Gece diz ağrısının kaynağı bazen dizin kendisi değil, bel bölgesinden kaynaklanan sinir sıkışmaları olabilir. L4-L5 veya L5-S1 kökenli sinir irritasyonları, diz bölgesine yansıyan ağrıya neden olabilir. Özellikle uyku pozisyonunda sinir gerginliği artarsa, bu durum gece uyanmalarına sebep olabilir.

  • Fizyoterapist yaklaşımı: Sinir mobilizasyon teknikleri, nörodinamik egzersizler, postüral düzeltme ve pelvik stabilizasyon çalışmaları önerilir.

Gece diz ağrısı, altta yatan neden doğru belirlenmediğinde sadece semptomatik olarak bastırılabilir. Oysa fizyoterapistler olarak ağrının biyomekanik, nöromusküler ve inflamatuvar kökenlerini analiz ederek, bütüncül bir tedavi planı oluştururuz. Bu ağrıların çoğu, doğru pozisyonlama, dengeli egzersiz, manuel terapi ve bireye özel fizyoterapi ile kontrol altına alınabilir.

Yeni nesil, bilim temelli, fizyoterapist eşliğinde yapılandırılmış programlar sayesinde artık diz ağrısı ile yaşamak zorunda değilsiniz.

Sorularınızı iletmek, fizyoterapist hususunda destek almak ve diz ağrısı rehabilitasyonu hususunda ilk adımı atmak isterseniz iletişim sekmemizi tıklayarak bizlere ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı bir hareket sistemi için: Doğru ilgili hekimlik tarafınca doğrutanı ve fizyoterapistiniz tarafından doğru planlamayla birlikte doğru ekip çalışması şart.

Leave a Reply