Skip to main content

Kırık Sonrası Fizik Tedavi (Fizyoterapi): İyileşme Sürecinin Vazgeçilmezi

Kırıklar, kemik bütünlüğünün bozulduğu ciddi yaralanmalardır ve günlük yaşam aktivitelerini büyük ölçüde kısıtlayabilir. Kırık sonrasında uygulanan tedavi, kırığın iyileşme sürecini doğrudan etkiler ve tam fonksiyonel iyileşme için fizik tedavi (fizyoterapi) önemli bir yer tutar. Kırık sonrası fizyoterapi, hastanın iyileşme sürecinde hareketliliği yeniden kazanmasına, kas gücünü artırmasına ve genel işlevselliğini geri kazanmasına yardımcı olur. Güncel bilimsel çalışmalar, kırık sonrası fizik tedavinin iyileşme sürecinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.

Bu yazımızda kırık sonrası fizik tedavi sürecinde fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarının önemini ve kıymetini sizler için anlatmaya çalıştık.

Kırık Sonrası İyileşmede Fizik Tedavi (Fizyoterapi)

Kırıklar genellikle ilgili hekimlik tarafından alçı, atel ya da cerrahi müdahale ile stabilize edilir. Ancak bu stabilizasyon süreci boyunca hareketsizlik nedeniyle kaslarda zayıflama, eklemlerde sertlik ve dolaşımda bozulma meydana gelir. Fizyoterapi, bu komplikasyonları önleyerek vücudun yeniden hareketliliğini kazanmasını sağlar. Kırık sonrası fizik tedavi (fizyoterapi), hem kırığın iyileşme sürecini hızlandırır hem de hastanın günlük yaşamına dönüşünü kolaylaştırır.

Kırık sonrasında uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon programı ilgili hekimliğin tedavisiyle birlikte fizyoterapist değerlendirmesi ve ön görüsünü de hesaba katarak hastanın durumu, kırığın yeri ve iyileşme sürecine göre planlanır. Bilimsel çalışmalar, kişiye özel fizyoterapi programlarının kırık sonrası iyileşme üzerinde olumlu etkilerini vurgulamaktadır (Turner ve ark., 2016). Bu nedenle, fizyoterapi programları her hastanın mutlaka bireysel ihtiyaçlarına göre kişe özel olarak düzenlenmelidir.

Kırık Sonrası Uygulan Fizik Tedavi Yöntemleri (Fizyoterapi)

Kırık sonrası fizyoterapi yöntemleri, hastanın ihtiyaçlarına ve iyileşme sürecine göre belirlenir. Kırık sonrası rehabilitasyon programında uygulanan ya da uygulanabilir teknikler şunları içerir:

  • Manuel Terapi

Manuel terapi, fizyoterapistin elleriyle yaptığı mobilizasyon ve manipülasyon tekniklerini içerir. Bu teknikler, eklem sertliklerini azaltır ve hareketliliği artırır. Özellikle eklemler üzerinde yapılan manuel mobilizasyonlar, kırık sonrası hareketsizlik sonucu oluşan eklem kısıtlılıklarını giderir. Araştırmalar, manuel terapinin eklem hareket açıklığını artırmada etkili olduğunu göstermektedir (Green ve Flynn, 2020).

  • Egzersiz Terapisi

Kırık sonrası uygulanan egzersizler, kasların güçlenmesine ve esnekliğin geri kazanılmasına yardımcı olur. İzometrik egzersizler, erken dönemde kasları güçlendirmek için güvenli bir şekilde kullanılabilir. Ayrıca ilerleyen dönemlerde dirençli egzersizler ve denge eğitimleri eklenerek hastanın fonksiyonel kapasitesi artırılır. Bilimsel veriler, egzersiz terapisinin kas gücünü geri kazanmada ve fonksiyonel iyileşmeyi hızlandırmada önemli bir rol oynadığını göstermektedir (Stasinopoulos, 2015).

  • Kinezyo Bantlama

Kinezyo bantlama, kasları ve eklemleri desteklemek için kullanılan bir tekniktir. Kırık sonrası dönemde, kasların doğru hizalanmasını sağlamak ve ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir. Ayrıca dolaşımı artırarak ödemin azalmasına yardımcı olur. Bu yöntem, özellikle hareketsizlik döneminden sonra fonksiyonel hareketlerin desteklenmesi için kullanılır.

  • Hidroterapi

Hidroterapi, suyun kaldırma kuvvetinden faydalanarak uygulanan bir terapi yöntemidir. Su içinde yapılan egzersizler, eklem üzerindeki yükü azaltarak hareketi kolaylaştırır. Kırık sonrası hidroterapi, kasların güçlenmesine ve eklem hareketliliğinin geri kazanılmasına yardımcı olur.

  • Osteopati

Osteopati, kas-iskelet sistemini bütüncül olarak ele alan bir tedavi yöntemidir. Kırık sonrası hareketsizlik sonucu ortaya çıkan kas ve eklem dengesizliklerini düzeltmek için uygulanır. Osteopati, vücudun doğal iyileşme süreçlerini destekleyerek dolaşımı artırır ve eklemlerdeki sertlikleri hafifletir. Bu yöntem, özellikle kırık sonrası uzun süre hareketsiz kalan eklemlerin işlevselliğini geri kazanmada etkilidir.

  • Graston Terapi

Graston terapi, kas dokularındaki yapışıklıkları ve gerginlikleri çözmek için kullanılan özel aletlerle yapılan bir tekniktir. Bu yöntem, kas-iskelet sistemi üzerindeki gerginlikleri azaltır ve iyileşmeyi hızlandırır. Kırık sonrası oluşabilecek kas sertliklerini gidermede etkili bir yöntemdir. Graston terapi, doku iyileşmesini hızlandırarak kasların daha hızlı güçlenmesine yardımcı olur.

  • Psikonöroimmünolojik Beslenmenin Etkisi

Psikonöroimmünoloji, zihin, sinir ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşimleri inceleyen bir bilim dalıdır. Kırık sonrası iyileşme sürecinde stres, duygusal durum ve beslenme faktörleri önemli bir rol oynar. Stresin iyileşme sürecini olumsuz etkilediği ve bağışıklık sistemini zayıflattığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle kırık sonrası dönemde, hastaların beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri önemlidir. Özellikle anti-inflamatuar beslenme ve yeterli protein, vitamin ve mineral alımı, kemik iyileşmesini hızlandırabilir.

Omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve kalsiyum açısından zengin bir diyet, kırık sonrası kemik sağlığını destekler. Ayrıca, antioksidanlar bakımından zengin gıdalar tüketmek, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun iyileşme kapasitesini artırır.

  • Elektroterapi

Elektrik stimülasyonu, kasların hareketsizlik sürecinde atrofisini önlemek için kullanılabilir. Elektroterapi, sinir uyarımı yoluyla kasların çalışmasını sağlayarak kas gücünü artırmaya yardımcı olur. Fizyoterapistlerin uyguladığı bu teknik, kasların yeniden aktive olmasına katkıda bulunur ve dolaşımı artırır.

  • Ultrason Terapisi

Ultrason, yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak kırık bölgesindeki kan akışını artırır ve iyileşmeyi hızlandırır. Ultrason terapisi, özellikle kırıkların iyileşme sürecinde kemik kaynamasını destekler. Araştırmalar, ultrasonun doku iyileşmesini hızlandırdığını ve kırık sonrası iyileşmeyi olumlu etkilediğini göstermektedir (Rana ve ark., 2019).

  • Fonksiyonel Egzersizler

Fonksiyonel egzersizler, günlük yaşam aktivitelerine yönelik kas ve eklem hareketlerini yeniden kazandırmayı hedefleyen egzersizlerdir. Bu egzersizler, vücudun doğal hareket paternlerini geliştirerek hastaların kırık sonrası daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. İzometrik egzersizlerle başlayan süreç, ilerleyen dönemlerde daha dinamik hareketlerle desteklenir. Denge, koordinasyon ve güç kazanımına yönelik bu egzersizler, kasların yeniden güçlenmesini ve esnekliğin geri kazanılmasını sağlar.

Fonksiyonel egzersizler aynı zamanda kırık sonrası hareket korkusunu azaltarak hastaların daha aktif bir yaşam sürmesine katkıda bulunur. Bilimsel çalışmalar, fonksiyonel egzersizlerin kas gücünü artırmada ve fonksiyonel kapasiteyi geliştirmede etkili olduğunu göstermektedir (Stasinopoulos, 2015).

Kırık Sonrası Fizyoterapi – Rehabilitasyon

Kırık sonrası fizik tedavi (fizyoterapi) programı, hastanın tam fonksiyonel iyileşmesini sağlamak ve hareket kabiliyetini yeniden kazandırmak için titizlikle planlanmış bir süreçtir. Fizyoterapi programı, hastanın genel sağlık durumu, kırığın yeri, türü ve iyileşme sürecine göre kişiye özel olarak hazırlanır. Bu program, genellikle aşağıdaki aşamalardan oluşur:

  • Kırık Sonrası Erken Dönem Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Bu aşama, kırığın stabilize edilmesi ve kemik kaynamasının ilk dönemlerinde başlar. Erken dönemde yapılan fizyoterapi, alçı veya atel kullanımıyla hareket kısıtlanmış bölgedeki komplikasyonları önlemeyi amaçlar. Fizyoterapistler bu dönemde şu yöntemleri uygular:

  1. İzometrik Egzersizler: Alçı veya atel içindeyken bile kasların çalışmasını sağlamak için izometrik egzersizler önerilir. Bu egzersizler, kas kasılmalarını sağlayarak kas gücünün korunmasına yardımcı olur.
  2. Dolaşımı Artıran Hafif Hareketler: Hareketsiz kalan uzuvlarda kan dolaşımını artırmak ve ödemi önlemek amacıyla düşük yoğunluklu hareketler yapılır. Örneğin, ayak bileği veya el bileği kırıklarında parmak hareketleri önerilebilir.
  3. Ağrı ve Şişlik Yönetimi: Fizyoterapistler, soğuk kompresler ve uygun pozisyonlama teknikleri ile ağrıyı ve şişliği kontrol altına alır. Ayrıca, kas gevşetme ve ödemi azaltmaya yönelik manuel terapi teknikleri de kırık sonrası fizik tedavi programında uygulanabilir.
  • Kırık Sonrası Orta Dönem Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Kemik kaynaması ilerledikçe ve alçı çıkarıldığında kırık sonrası fizik tedavi için daha yoğun bir rehabilitasyon programı başlar. Orta dönemde uygulanan tedaviler, eklem hareketliliğini artırmaya ve kasların gücünü geri kazanmaya odaklanır. Bu dönemde uygulanan fizyoterapi yöntemleri şunlardır:

  1. Eklem Mobilizasyonu: Kırık sonrası fizik tedavide problem bölgesindeki eklemlerde, hareketsizlik sonucu gelişen sertliği gidermek için eklem mobilizasyonu teknikleri kullanılır. Bu mobilizasyonlar, eklem hareket aralığını artırarak fonksiyonel hareketliliği geri kazandırır.
  2. Aktif Hareketler: Hasta, fizyoterapistin yönlendirmesiyle eklemlerini aktif olarak hareket ettirmeye başlar. Bu aşamada hafif dirençli hareketler de egzersiz programına eklenir. Kırık sonrası fizik tedavi sürecinde her zaman aktif hareketler önem taşır.
  3. Ağrı Yönetimi ve Denge Eğitimi: Kırık sonrası fizik tedavide, orta dönemde devam eden ağrı ve hareket kısıtlılıklarına yönelik teknikler uygulanır. Ayrıca, hastanın dengesini geri kazanması için denge egzersizleri yapılır.
  • Kırık Sonrası İlerleyen Dönem Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Kırık sonrası fizik tedavide, kırığın tamamen kaynaması ve iyileşme sürecinin son dönemine girildiğinde, hasta daha fonksiyonel hareketlere geçebilir. Bu aşamada fizyoterapinin amacı, hastayı günlük yaşam aktivitelerine döndürmek ve kas-iskelet sistemini tam kapasiteyle çalışır hale getirmektir. İlerleyen dönemde şu teknikler uygulanır:

  1. Dirençli Egzersizler: Kas gücünü yeniden kazanmak için kırık sonrası fizik tedavide dirençli egzersizler yapılır. Bu egzersizler, elastik bantlar, serbest ağırlıklar ve makinelerle desteklenir.
  2. Fonksiyonel Egzersizler: Günlük yaşamda yapılan hareketlere benzer egzersizler kırık sonrası fizik tedavi programlarında hastanın eski işlevselliğine dönmesini sağlar. Örneğin, merdiven çıkma, çömelme ve ayakta durma gibi hareketler bu aşamada yoğunlaşır.
  3. Denge ve Koordinasyon: Kırık sonrası fizik tedavide özellikle alt ekstremite kırıklarından sonra, denge ve koordinasyonu yeniden kazanmak büyük önem taşır. Denge tahtaları ve denge egzersizleri bu süreçte sıkça kullanılır.

Fizyoterapi programı boyunca hastanın durumu sürekli olarak değerlendirilir ve program ihtiyaçlarına göre revize edilir. Bu şekilde, tam bir fonksiyonel iyileşme sağlanarak, hastanın günlük yaşam aktivitelerine ve iş hayatına güvenle dönmesi sağlanır.

Kırık Sonrası Fizik Tedavinin (Fizyoterapi) Bilimsel Kanıtları

Birçok araştırma, kırık sonrası fizik tedavinin iyileşme sürecini hızlandırdığına dair güçlü kanıtlar sunmaktadır. Bu çalışamalardan özellikle kırık sonrası fizik tedavi (fizyoterapi) uygulamalarına katkı sağlayacak olanları sizler için derledik.

  • Turner ve arkadaşları (2016) tarafından yapılan bir çalışma, kişiye özel fizyoterapi programlarının kırık sonrası kas gücünü ve eklem hareketliliğini artırmada etkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışma, fizyoterapinin kırık sonrası rehabilitasyonda ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.
  • Green ve Flynn (2020) tarafından yapılan bir diğer çalışmada, manuel terapinin eklem sertliklerini azaltarak hareket kabiliyetini artırdığı belirtilmiştir. Bu sonuç, kırık sonrası mobilizasyon ve manipülasyon tekniklerinin iyileşme sürecine katkı sağladığını göstermektedir.
  • Elektroterapi ve ultrason terapisi gibi yöntemlerin kırık sonrası rehabilitasyonda etkili olduğunu gösteren başka çalışmalar da mevcuttur. Rana ve arkadaşları (2019) tarafından yapılan bir araştırma, ultrasonun kırık bölgesindeki iyileşmeyi hızlandırdığını ve kemik kaynamasını desteklediğini ortaya koymuştur.
  • Fonksiyonel egzersizlerin kırık sonrası rehabilitasyondaki etkisi üzerine yapılan araştırmalar, kas gücünü ve genel hareket kapasitesini artırdığını kanıtlamıştır. Stasinopoulos (2015) tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, izometrik egzersizler ve direnç antrenmanlarının, kırık sonrası kas kuvvetini yeniden kazanmayı desteklediğini ve hareket kabiliyetini geliştirdiğini belirtmiştir. Bu tür egzersizlerin kırık sonrası iyileşmede önemli bir rol oynadığı ve hastaların daha hızlı toparlanmasını sağladığı vurgulanmıştır.
  • Kalron ve arkadaşları (2018) tarafından yapılan bir çalışmada, kinezyo bantlamanın kırık sonrası iyileşme sürecine olumlu etkileri araştırılmıştır. Çalışma, kinezyo bantlarının ödemi azaltarak dolaşımı artırdığını, kasları desteklediğini ve ağrıyı hafifletme konusunda etkili olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle hareket kabiliyeti sınırlı olan hastalarda, bantlama yönteminin hareketi kolaylaştırarak iyileşmeyi hızlandırdığı belirtilmiştir.
  • Hammer ve ark. (2017) tarafından yapılan bir çalışmada, Graston terapinin kırık sonrası doku iyileşmesini hızlandırdığı ve kaslardaki yapışıklıkları çözerek hareket kapasitesini artırdığı gösterilmiştir. Çalışma, bu terapi yönteminin, kas dokularındaki yapısal problemleri çözerek ağrı ve sertliği azalttığını ve fonksiyonel kapasitenin yeniden kazanılmasında önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır.

Bu bilimsel çalışmalar, kırık sonrası fizik tedavi yöntemlerinin etkili olduğunu ve hastaların iyileşme süreçlerini hızlandırdığını göstermektedir. Manuel terapi, kinezyo bantlama, fonksiyonel egzersizler ve Graston terapinin kas-iskelet sistemi üzerindeki olumlu etkileri, bilimsel verilerle desteklenmiş olup, kırık sonrası fizik tedavi sürecinin vazgeçilmez unsurlarıdır

Kırık Sonrası Fizik Tedavide Multidisipliner Yaklaşım Çok Önemli

Kırık sonrası fizik tedavide iyileşme sürecinde sadece fizyoterapinin değil, multidisipliner bir yaklaşımın da önemi büyüktür. Hekim, fizyoterapist ve diyetisyen iş birliği, hastanın hem fiziksel hem de beslenme açısından optimal bir iyileşme süreci geçirmesini sağlar. Hekim, tedavi planını belirler ve fizik tedaviye yönlendirme yapar. Fizyoterapist, hastanın hareketliliğini artırarak kas gücünü geri kazandırır. Diyetisyen ise kemik sağlığını destekleyecek beslenme programları önererek iyileşmeyi hızlandırır.

Multidisipliner bir ekip tarafından yönetilen rehabilitasyon süreci, kırık sonrası oluşabilecek komplikasyonları en aza indirir ve hastanın günlük yaşamına dönmesini hızlandırır. Kırık sonrası fizik tedavi süracinde doğru beslenme, özellikle kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir diyet, kemik sağlığını güçlendirmede kritik bir rol oynar.

Kırık Sonrası Fizik Tedavi (Fizyoterapi) Yapılmazsa Ne Olur ?

Kırık sonrası fizik tedavi yapılmaması, iyileşme sürecinde ciddi komplikasyonlara ve fonksiyonel kayıplara neden olabilir. Fizik tedavi, sadece kırığın kaynamasını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda kas-iskelet sisteminin yeniden normal işleyişine dönmesine yardımcı olur. Eğer bu süreç göz ardı edilirse, çeşitli olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir:

  • Kırık Sonrası Fizik Tedavi Uygulanmazsa Kas Güçsüzlüğü ve Atrofi Gelişebilir 

Kırık sonrası hareketsizlik, kasların güçsüzleşmesine ve hatta kas kütlesinin azalmasına neden olabilir. Buna bağlı olarak kırık sonrası fizik tedavi yapılmazsa, hareketsiz kalan kaslar zamanla atrofiye uğrar ve bu da hastanın fonksiyonel hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtlar. Kasların eski gücüne kavuşması, fiziksel egzersizler ve terapilerle mümkündür; aksi halde kas kaybı kalıcı olabilir.

  • Eklem Sertliği ve Hareket Kısıtlılığı Kırık Sonrası Fizik Tedavi Uygulanmadığı Zaman Olabilir

Kırık sonrası hareketsizlik, eklemlerin sertleşmesine ve hareket aralığının ciddi şekilde azalmasına neden olur. Bu sebepten dolayı sonrası kırık sonrası fizik tedavi yapılmazsa, eklemler uzun süreli hareketsizlikten sonra tam hareket yeteneğini geri kazanamayabilir. Özellikle dirsek, diz, bilek gibi eklemler kırık sonrası sertleşmeye daha yatkındır. Bu durum, günlük aktivitelerde zorluk yaratır ve hastanın hareketliliği ciddi anlamda kısıtlanabilir.

  • Dolaşım Problemleri ve Ödem Oluşmaması İçin Kırık Sonrası Fizik Tedavi Şart 

Hareketsizlik, kan dolaşımının yavaşlamasına ve ödemin birikmesine yol açar. Kırık sonrası fizik tedavi yapılmadığında, bu dolaşım problemleri şiddetli hale gelebilir ve iyileşme süreci uzar. Özellikle bacak ve kol gibi kırık sonrası hareketsiz kalan bölgelerde ödem birikmesi yaygın bir sorundur. Bu durum, ağrıyı artırır ve iyileşmeyi olumsuz etkiler.

  • Kırık Sonrası Fizik Tedavi Uygulanmazsa Yaralanma Riski ve Denge Problemleri Oluşabilir

Kırık sonrası fizik tedavi yapılmadığında, kaslar ve eklemler zayıfladığı için hastanın denge ve koordinasyonu bozulabilir. Bu da tekrar düşme ve yaralanma riskini artırır. Özellikle alt ekstremite kırıklarında denge problemleri sıkça görülür ve tedavi edilmezse hastanın günlük yaşam aktivitelerinde zorluk çekmesine neden olur.

  • Ağrı ve Kronik Ağrı Gelişimini Önlemek İçin Kırık Sonrası Fizik Tedavi Gerekir

Kırık sonrası fizik tedavi yapılmaması, iyileşme sürecinde ağrının kalıcı hale gelmesine yol açabilir. Kas ve eklemlerdeki sertlik, zayıflık ve hareket kısıtlılığı, ağrının kronikleşmesine sebep olabilir. Bu durum, yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürür ve hastanın günlük aktivitelerini sınırlayabilir.

  • Fonksiyonel Kayıpları Önlemek İçin Kırık Sonrası Fizik Tedavi Önemli

Kırık sonrası fizik tedavi yapılmazsa, hastanın fonksiyonel kapasitesinde ciddi kayıplar meydana gelebilir. Kaslar ve eklemler eski gücüne ve esnekliğine kavuşmadığında, hastanın iş yapma yeteneği, yürüme, merdiven çıkma, ağır nesneleri kaldırma gibi temel becerileri olumsuz etkilenir. Fonksiyonel kayıplar, kişinin bağımsız yaşamını sürdürememesine neden olabilir.

  • Kırık Sonrası Fizik Tedavi Olmazsa Kırılan Kemik Kaynamasında Sorunlar Oluşabilir

Fizik tedavi, kırık bölgesindeki kan dolaşımını artırarak kemik kaynamasını hızlandırır. Eğer kırık sonrası fizik tedavi uygulanmazsa, kırık bölgesindeki iyileşme gecikebilir ya da tam anlamıyla gerçekleşmeyebilir. Bu da yanlış kaynama (malunion) ya da kaynamama (nonunion) gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Yanlış kaynama, kemiğin fonksiyonel olmayan bir pozisyonda iyileşmesine neden olurken, kaynamama ise cerrahi müdahale gerektirebilir.

  • Kırık Sonrası Fizik Tedavi Bağımsız Hareket Etmek İçin Gerekli

Kırık sonrası fizik tedavi yapılmadığında, hastalar bağımsız hareket etme kabiliyetini yitirebilir. Örneğin, bir bacak kırığından sonra yürüyüş kapasitesi azalan bir hasta, uzun süreli hareketsizlikle karşı karşıya kalabilir ve hatta baston ya da yürüteç gibi yardımcı cihazlara ihtiyaç duyabilir.

Kırık Sonrası Tedavide Fizyoterapist Desteği Çok Önemli !

Kırık sonrası fizik tedavi, hastaların iyileşme sürecinde vazgeçilmez bir rol oynar. Hatta ilgili acil müdahalelerden çok daha önemli gibi düşünülebilir. Çünkü kırık olayı anlık akut olarak gelişsede daha sonrasında ki fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecindeki uygulamalar; kas gücünü ve eklem hareketliliğini geri kazandırarak hastaların yeniden fonksiyonel hale gelmesine yardımcı olur. Bilimsel çalışmalar, kırık sonrası fizik tedavinin başarıyla uygulandığını ve hastaların yaşam kalitesini artırdığını göstermektedir. Manuel terapi, egzersiz, osteopati, klinik pni terapi, fasyal teknikler vb. kırık sonrası iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.

Fizyoterapinin kırık sonrası rehabilitasyondaki başarısı, kanıta dayalı yaklaşımlar ve bilimsel verilerle desteklenmektedir. Multidisipliner yaklaşımla (ortopedist-fizyoterapist) birlikte, hastaların iyileşme süreci hızlandırılır ve komplikasyonlar en aza indirilir. Kırık sonrası fizik tedavi, sadece fiziksel iyileşme değil, hastaların yaşam kalitesini artırma konusunda da büyük bir başarı sağlar.

Kırık sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon (fizyoterapi) teknik – metotlarından faydalanmak, destek almak, merak ettiğiniz sorulara cevap bulmak ve çok daha fazlası için bizlere iletişim sekmemizi tıklayarak ulaşabileceğinizi unutmayın.

Ağrısız, özgür ve hareketli yarınlara…

Leave a Reply