Skip to main content

Kubital Tünel Sendromu Nedir? Anatomisi ve Belirtileri Nelerdir?

Kubital tünel sendromu, dirseğin iç kısmında yer alan ve kubital tünel olarak adlandırılan dar geçitte, ulnar sinirin sıkışması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Bu sinir sıkışması, dirsekte ve elde ağrı, uyuşukluk, karıncalanma ve güçsüzlük gibi şikâyetlere sebep olur. Kubital tünel sendromu toplumda oldukça sık görülmesine rağmen tanınması gecikmiş, fark edilmesi zaman alabilen bir sorundur.

Kubital tünel, dirseğin iç kısmındaki kemik yapı (medial epikondil) ile dirsek bölgesindeki bağ dokularının arasında bulunan anatomik bir kanaldır. Bu kanal içerisinden geçen ulnar sinir, ön kolun iç bölgesinden ele uzanarak küçük parmak ve yüzük parmağının his duyusunu sağlar. Ayrıca elin ince motor hareketlerinden ve parmakların hassasiyetinden de sorumludur.

Kubital Tünel Sendromu Neden Oluşur ?

Kubital tünel sendromu gelişmesinde farklı sebepler rol oynayabilir. En sık görülen nedenler arasında dirseğin sürekli olarak bükülü pozisyonda tutulması, sıkça tekrarlayan dirsek hareketleri, dirseğe direkt travma, kol üzerine uzun süreli yük binmesi, kemik çıkıntılarının oluşması ve romatoid artrit gibi inflamatuar hastalıklar bulunur.

Ayrıca masa başında çalışanlar, bilgisayar kullanımı yüksek olan kişiler, müzisyenler ve dirsek üzerine bası uygulayan sporcular (örneğin, tenisçiler ve golf oyuncuları) Kubital tünel sendromu açısından daha yüksek risk altındadırlar.

Kubital Tünel Sendromu Belirtileri Nelerdir ?

Kubital tünel sendromu yaşayan kişiler, genellikle belirtilerin yavaş ve sinsice başladığını ifade ederler. En sık rastlanan belirtiler şunlardır:

  • Dirsekten başlayıp ön kola ve ele yayılan uyuşma ve karıncalanma hissi,

  • Küçük parmak ve yüzük parmağında hissizlik,

  • Elin kavrama gücünde azalma ve güçsüzlük,

  • Dirseği uzun süre bükük tutunca veya gece uykusunda artan rahatsızlık.

Bu şikâyetler hastanın günlük yaşam kalitesini önemli derecede düşürür. Özellikle dirseğin sürekli bükülü pozisyonlarda kalması belirtileri artırır.

Kubital Tünel Sendromu Tanısı Nasıl Konulur ?

Kubital tünel sendromu teşhisi sadece ilgili hekimlik tarafından konabilir.  Blog yazısı için bilgi vermek adına nasıl teşhis-tanı konulduğunu cevaplayarak olursak; ilk etap hastanın anlattığı şikâyetlerin değerlendirilmesi ile başlar. Fiziksel muayenede dirsek bölgesine yapılan hafif vurma hareketiyle (Tinel testi) küçük parmak ve yüzük parmağına yayılan elektriklenme hissinin oluşması önemli bir bulgudur.

Kesin tanı için elektromiyografi (EMG) testi yapılabilir. EMG testi, sinirin elektrik iletimini ölçerek sinirde sıkışma olup olmadığını net biçimde gösterir. Ayrıca manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile dirsek bölgesindeki anatomik yapılar değerlendirilerek, varsa kemik çıkıntıları veya yumuşak doku basısı tespit edilebilir.

Kubital Tünel Sendromu Tedavisinde Fizyoterapi Yaklaşımları Nelerdir ?

Kubital tünel sendromu tedavisinde fizyoterapi, oldukça etkili ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir yöntemdir. Cerrahi olmayan tedavi seçenekleri arasında öne çıkan fizyoterapi uygulamaları, ulnar sinirin sıkışmasını azaltmak ve belirtilerin hafiflemesini sağlamak açısından önemlidir.

  • Manuel Terapi

Kubital tünel sendromu için manuel terapi teknikleri, özellikle sinir hareketliliğini arttırmak ve yumuşak dokulardaki sıkışmaları azaltmak için kullanılmaktadır. Literatürde yer alan yakın tarihli bir çalışmada (Solomonow ve ark., 2022) manuel terapinin ulnar sinir sıkışmalarında olumlu sonuçlar verdiği vurgulanmıştır. Bu uygulamalarda, sinirin anatomik yolu boyunca hafif, kontrollü ve ritmik hareketler uygulanır.

  • Sinir Mobilizasyon Egzersizleri

Kubital tünel problemi sendromu bulunan hastalarda ulnar sinirin esnekliğini artırmak için sinir mobilizasyonu egzersizleri fizyoterapistler tarafından sıklıkla kullanılır. Sinirin gerilim ve baskıya karşı daha dirençli olmasını sağlayan bu egzersizler, belirtilerin azalmasında oldukça başarılıdır. Yapılan klinik bir çalışmada (Coppieters ve Butler, 2021), sinir mobilizasyonu tekniklerinin kubital tünel sendromundaki etkinliği kanıtlanmıştır.

Örneğin, sinir kaydırma egzersizinde hasta, omuz ve dirseği kontrollü hareketlerle pozisyonlayarak, sinirin gevşemesini ve rahatlamasını sağlar. Bu egzersizler fizyoterapist gözetiminde öğretilip düzenli olarak uygulanmalıdır.

  • Kinezyolojik Bantlama

Kubital tünel sendromu yaşayan hastalarda kinezyolojik bantlama (kinezyoteyp), özellikle dirsek bölgesindeki basıyı azaltmak için kullanılabilir. Yapılan bilimsel bir çalışmada (Sharma ve arkadaşları, 2023) bu yöntemin kubital tünel sendromu semptomlarını azaltmada etkili olduğu belirtilmiştir. Bantlama tekniği ile dirsek çevresindeki kas ve dokular desteklenerek ulnar sinir üzerindeki basınç azaltılır.

  • Ergonomik Eğitim ve Hasta Eğitimi

Kubital tünel sendromu tedavisinde fizyoterapi yaklaşımının bir parçası da ergonomi eğitimidir. Hastalara günlük yaşamlarında dirseklerini nasıl koruyacakları, masa başı pozisyonları, uyku düzeni ve aktiviteleri sırasında dirsek pozisyonlarını nasıl düzenlemeleri gerektiği öğretilir. Özellikle masa başında dirseklerin uzun süre bükülü tutulmaması için koltuk ve masa yüksekliğinin ayarlanması gibi ergonomik düzenlemeler yapılır.

Kubital Tünel Probleminde Dünyadan Güncel Araştırmalar ve Fizyoterapi Başarı Örnekleri

Kubital tünel problemi sendromu ile ilgili dünyada yapılan pek çok çalışma, fizyoterapinin olumlu sonuçlarını göstermektedir. Örneğin, Journal of Hand Therapy’de 2022 yılında yayınlanan bir araştırmada, kubital tünel sendromu tanısı almış 78 hastaya uygulanan manuel terapi, sinir mobilizasyon egzersizleri ve ergonomik eğitim programlarının ağrı, uyuşukluk ve el fonksiyonlarında anlamlı iyileşme sağladığı gösterilmiştir (Fritz ve ark., 2022).

Benzer şekilde İngiltere’de yapılan başka bir çalışmada da cerrahiye başvurmadan uygulanan fizyoterapi tedavilerinin hastaların yaşam kalitesini belirgin biçimde artırdığı belirtilmiştir (Finneran ve Johnson, 2021).

Toparlayacak olursak;

Kubital tünel problemi sendromu erken tespit edildiğinde, cerrahiye ihtiyaç duyulmadan fizyoterapi ile büyük oranda tedavi edilebilir. Hastaların günlük yaşamda ergonomiye dikkat etmesi, düzenli egzersiz yapması, fizyoterapi desteği alması kritik öneme sahiptir.

Unutulmamalıdır ki, fizyoterapi; kubital tünel sendromu tedavisinde hem bilimsel araştırmalarla desteklenmiş hem de klinik pratikte başarısı kanıtlanmış bir tedavi yöntemidir. Bu sebeple kubital tünel sendromu şikâyeti yaşayan kişilerin ilgili hekimlik teşhis-tanısı sonrasında fizyoterapist desteği alması önemli bir durumdur.

Kubital tünel probleminde fizyoterapist desteği almak, merak ettiğin soruları cevaplamak ve çok daha fazlası için iletişim sekmemizi tıklayarak bizlere ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı günler.

Leave a Reply