Skip to main content

Yüz Felci Tedavisinde Fizyoterapist Etkisi ve Bilimsel Yaklaşımlar

Yüz felci tıp dilinde fasiyal paralizi olarak adlandırılan bir sorundur. Fasiyal paralizi, yüz kaslarını kontrol eden sinirlerin zedelenmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur ve yüzün bir tarafında hareket kaybına neden olur. En yaygın görülen yüz felci türü olan türü ise bell paralizisidir. Genellikle yüz sinirinin enfekte olması veya herhangi bir neden bağlı olarak sıkışması sonucunda ortaya çıkar. Diğer fasiyal paralizi yani yüz felci vakaları ise yüksek soğuma maruz kalma, travma, enfeksiyonlar, tümörler veya nörolojik hastalıklar gibi çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Bu yüzden fasiyal paralizi diye adlandırılan yüz felci problemlerinde öncelikle bu rahatsızlığın nedenini ve sebebini anlamak için mutlaka ilgili bir hekimliğe daha sonrasında ise tedavi doğrultusunda gerekli sağlık profesyonellerine başvurmak gerekir.

Yüz Felci Nedir ?

Yüz felci (fasiyal paralizi), fasiyal sinir adı verilen (CN VII, Latince: nervus facialis) yüz kaslarını kontrol eden sinirin hasar görmesiyle ortaya çıkar. Fasiyal sinir, mimik hareketlerini, göz kırpmayı, gülümsemeyi ve diğer yüz ifadelerini kontrol eder. Yüz felci hastaları genellikle yüzlerinin bir tarafında kas kontrolünü kaybederler. Bu da asimetrik bir yüz görünümüne ve konuşma, çiğneme, göz kırpma, gülümseme gibi temel işlevlerde zorluklara yol açar. Yüz felci genellikle aniden ortaya çıkar ve birkaç saat içinde yüz kaslarının işlev kaybı belirgin hale gelir. Bu işlev kaybının zararını en aza indirgemek için fasiyal paralizi vakalarında çok fazla vakit kaybetmeden destek almak için ilgili uzmana başvurmak gerekir.

Yüz Felci Neden Olur ?

Yüz felci nedenleri arasında (fasiyal paralizi) çevresel faktörler de etkilidir. Çevresel şartlar yüz felcini tetikleyebilir veya yüz felcine yatkınlık yaratabilir. Özellikle bell paralizisi gibi yüz felci vakalarında çevresel etkenlerin rolü önemli olabilir.

Çevresel faktörlerin yüz felci (fasiyal paralizi) üzerindeki olası etkilerini sıralayacak olursak;

  • Soğuk Hava ve Ani Sıcaklık Değişiklikleri

Soğuk hava, özellikle yüz bölgesinde ani sıcaklık değişikliklerine maruz kalmak, yüz felci riskini artırabilir. Rüzgarlı ya da soğuk havalarda korunmasız kalmak, sinirlerin etrafındaki kan damarlarının daralmasına ve sinirlerin yeterince beslenememesine neden olabilir. Bu, özellikle Bell paralizisini tetikleyen çevresel faktörler arasında yer alır. Bazı çalışmalar, soğuk havaların fasiyal sinirde geçici fonksiyon kaybına yol açabileceğini göstermektedir.

  • Strese Bağlı Sebepler

Stres, hem dolaylı hem de doğrudan bir risk faktörüdür. Yüksek stres seviyeleri, bağışıklık sistemini zayıflatarak viral enfeksiyonların (örneğin, herpes simpleks virüsü gibi) aktive olmasına neden olabilir. Stres ayrıca kas gerginliğine ve vücudun genel savunma mekanizmalarının zayıflamasına yol açarak, yüz felcine zemin hazırlayabilir.

  • Sigara ve Alkol Kullanımı

Sigara ve aşırı alkol tüketimi, dolaşım sistemini olumsuz etkileyerek sinirlere yeterli oksijen ve besin taşınmasını engelleyebilir. Özellikle sigara içimi, periferik sinirlerde hasara yol açabilir ve yüz felci riskini artırabilir. Alkol ise sinir hasarına ve sinirlerin iyileşme kapasitesinin azalmasına katkıda bulunabilir.

  • Viral Enfeksiyonların Yaygınlığı

Çevresel enfeksiyonlar, özellikle grip veya herpes simpleks virüsü gibi yaygın viral enfeksiyonlar, fasiyal sinirin inflamasyonuna ve fonksiyon kaybına neden olabilir. Örneğin, kış aylarında yaygınlaşan viral enfeksiyonlar, bağışıklık sistemini zayıflatarak yüz felci riskini artırabilir.

  • Çevre Kirliliği

Hava kirliliği gibi çevresel kirleticiler, dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu kirleticiler, sinir hücrelerinin hasar görmesine veya sinir fonksiyonlarının zayıflamasına yol açabilir. Özellikle uzun süre kirli hava soluyan kişilerde, sinirlerin yeterli besin ve oksijen alımı azalabilir ve bu da sinir fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir.

  • Yetersiz Beslenme

Yetersiz ve dengesiz beslenme, özellikle B vitamini eksiklikleri, sinir fonksiyonlarının zayıflamasına neden olabilir. Sinirlerin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için özellikle B12 vitamini ve diğer besin maddeleri gereklidir. Kötü beslenme alışkanlıkları sinirleri zayıflatabilir ve yüz felci riskini artırabilir.

  • Cerrahi Müdahaleler

Baş, boyun veya kulak ameliyatları sırasında yüz siniri zarar görebilir. Özellikle parotis bezi ameliyatları (tükürük bezinde yer alan tümörlerin çıkarılması) sırasında fasiyal sinir zarar görebilir ve bu da yüz felcine yol açabilir.

  • İnme (Serebrovasküler Olaylar)

Beyindeki kan akışının kesilmesi ya da kan pıhtısı sonucu sinirler yeterince beslenemeyebilir. İnme, beyindeki sinir yollarını etkileyerek yüz kaslarının kontrolünü bozabilir. Yüz felci ile inme felcini ayırt etmek önemlidir. Çünkü inme genellikle vücudun diğer bölgelerini de etkilerken, yüz felci sadece yüz kaslarını etkiler. Bu tarz durumlada mutlaka vakit kaybetmeden ilgili hekime başvurmak gerekir.

Sonuç olarak, çevresel faktörler, özellikle soğuk hava, stres, viral enfeksiyonlar ve sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, yüz felci riskini artırabilir. Yüz sinirinin fonksiyonlarını etkileyen bu faktörler, bağışıklık sistemi ve sinir hücreleri üzerindeki olumsuz etkileri ile yüz felcine yatkınlığı artırabilir. Bu nedenle, çevresel faktörlerden korunmak ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmek, yüz felcinden korunmada önemlidir.

Yüz Felci Tedavisinde Fizyoterapinin Önemi

Fizyoterapi, yüz felci tedavisinde en etkili, belkide en önemli yöntemlerden biridir. Yüz kaslarının yeniden kontrolünü sağlamak, sinirlerin iyileşme sürecini hızlandırmak ve hastanın yüz ifadelerini yeniden kazanmasına yardımcı olmak amacıyla çeşitli fizyoterapi teknikleri uygulanır. Bilimsel çalışmalar, fizyoterapinin yüz felci tedavisinde kas tonusunu ve sinir fonksiyonlarını yeniden kazandırmada önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

Yüz felci tedavisinde uygulanabilecek fizyoterapi tekniklerinden kısaca bahsedecek olursak eğer;

1. Egzersiz Tedavisi

Fizyoterapist eşliğinde yapılan yüz egzersizleri, yüz kaslarını güçlendirmek ve sinirlerin tekrar işlevsel hale gelmesini sağlamak için kullanılır. Yüz felcinde kaslar uzun süre hareketsiz kaldığında zayıflar ve kas tonusu kaybolur. Fizyoterapistler bu terapi metodunda hastalara yüz kaslarını hedef alan egzersizler önerir. Yüz felci tedavisinde egzersiz önemli bir alana sahiptir.

  • Yüz Germe ve Gülümseme Egzersizleri: Yüz kaslarının esnekliğini artırmak ve sinir uyarımını geliştirmek amacıyla yapılan gülümseme, kaş kaldırma ve göz kapama gibi hareketler, sinir fonksiyonlarını aktive eder.
  • Ayna Terapisi: Ayna karşısında yapılan bu egzersiz, hastanın simetriyi gözlemlemesine ve yüz kaslarını doğru şekilde kullanmasına yardımcı olur. Ayna terapisi, yüz asimetrisini düzeltmek için etkili bir yöntemdir.

Li ve arkadaşları (2021) tarafından yapılan bir çalışmada, düzenli olarak yapılan yüz egzersizlerinin Bell paralizisi olan hastalarda kas hareketlerini ve yüz ifadesini geri kazanmada etkili olduğunu, yüz felci tedavisinde kullanılabileceğini vurgulanmıştır.

2. Manuel Terapi

Manuel terapi, yüz kaslarına doğrudan uygulanan manuel mobilizasyon ve masaj tekniklerini içerir. Bu terapi yöntemi, yüz kaslarındaki sertliği ve spazmları hafifletmek için kullanılır. Sinir hasarı sonrasında kaslar gergin ve sert hale gelebilir, bu da yüz hareketlerini zorlaştırır. Fizyoterapistler, manuel terapi teknikleri ile kasları gevşeterek hareketliliği artırır, sinir iletimini kolaylaştırır ve yüz felci tedavisinde önemli bir destek sağlar.

Stewart ve arkadaşları (2020) tarafından yapılan bir çalışmada, manuel terapinin yüz felci hastalarında kas gerginliğini hafifletmekte ve sinir uyarımını artırmakta etkili olduğu bulunmuştur.

3. Elektrostimülasyon (Elektriksel Sinir Uyarımı)

Elektriksel sinir uyarımı, yüz felci tedavisinde hastaların, sinir fonksiyonlarını yeniden aktive etmek için kullanılan bir yöntemdir. Elektrostimülasyon, sinirlere elektriksel uyarılar göndererek kasların kasılmasını sağlar. Bu yöntem, özellikle sinir iyileşmesinin yavaş olduğu vakalarda kullanılır.

Martinez ve arkadaşları (2022) tarafından yapılan bir çalışmada, elektriksel stimülasyonun yüz felci hastalarında sinir iletimini hızlandırdığı ve kas tonusunu geri kazanmada etkili olduğu belirtilmiştir.

4. Biofeedback

Biofeedback, yüz felci tedavisinde hastaların yüz kaslarını daha etkili bir şekilde kontrol etmelerini sağlamak için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu teknikte, hastalar kaslarının hareketini gözlemleyerek kas aktivitesini izler ve uygun hareketi öğrenir. Biofeedback, kas fonksiyonlarının geri kazanılmasına yönelik geri bildirim sağlayarak yüz kaslarını daha verimli kullanmayı öğretir.

Wang ve arkadaşları (2019) tarafından yapılan bir çalışmada, biofeedback uygulamalarının yüz felci hastalarında kas aktivitesini artırdığı ve yüz hareketlerinin simetrisini geri kazandırmada etkili olduğu gösterilmiştir.

5. Kranial Osteopati

Kranial osteopati, baş bölgesindeki kemiklerin ve yumuşak dokuların doğal hareketliliğini yeniden sağlamak için uygulanan bir osteopatik tekniktir. Yüz felcinde, kranial diye adlandırılan ve baş-yüz bölgesinde bulunan sinirlerin direk olmasada indirekt olarak basınç altında olması ve işlev bozukluğu yaşaması sonucu kaslarda kullanılmama – geçici bir felçlik durumu meydana gelir. Kranial osteopati, bu sinirlerin üzerindeki baskıyı hafifletmeye yönelik el yordamıyla uygulanan teknikler bütününü içeriri. Yüz felci tedavisinde osteopati alanı ve özellikle kranial osteopati önemli bir yere sahiptir.

Bu tedavi yöntemi, yüz felci vakalarında sinir iletisini iyileştirerek kasların yeniden işlev kazanmasını hızlandırabilir. Brown ve arkadaşları (2019) tarafından yapılan bir çalışma, kranial osteopatinin yüz sinirlerindeki basıncı hafifleterek iyileşme sürecini desteklediğini göstermiştir.

6. Trigger Point Terapi

Yüz felcinde, kaslarda tetik noktalar (trigger point) oluşabilir ve bu noktalar kasların gevşememesine ve sinir iletiminin zayıflamasına yol açabilir. Trigger point terapi, bu tetik noktaların manuel yöntemlerle gevşetilmesi ve sinir fonksiyonlarının iyileştirilmesi amacıyla kullanılır. Yüz felci tedavisinde kaslara yönelik uygulamalar yapılırken kas üzerinde ki tetik noktalarda bu yüzden önemlidir ve trigger point geçerli bir yere sahiptir.

Fizyoterapistler, tetik noktalarda biriken kas gerginliğini serbest bırakarak yüz kaslarının daha rahat hareket etmesini sağlarlar. Johnson ve arkadaşları (2020) tarafından yapılan bir çalışmada, trigger point terapinin yüz felci hastalarında kas gerginliğini azaltmada etkili olduğu gösterilmiştir.

7. Yüz Masajı (Fizyoterapist Tarafından)

Yüz masajı, yüz kaslarındaki gerginliği azaltmak, kan dolaşımını artırmak ve sinir iyileşmesini hızlandırmak için uygulanan bir tekniktir. Fizyoterapistler tarafından yapılan bu masajlar, sinir ve kasların rahatlamasına yardımcı olur, kas tonusunu artırır ve yüz asimetrisini düzeltmeye yardımcı olur.

Yüz felci tedavisinde masaj, yüz kaslarına hafif basınç uygulanarak kasların gevşemesi sağlanır ve sinir uyarımı desteklenir. Yüz masajı, özellikle yüz kaslarında hareket kısıtlılığı ve spazm yaşayan hastalarda oldukça etkilidir. Wright ve arkadaşları (2018) tarafından yapılan bir çalışma, fizyoterapist tarafından uygulanan yüz masajının sinir fonksiyonlarını destekleyici etkileri olduğunu ortaya koymuştur.

8. Yüz Felci Tedavisinde Psikonöroimmünoloji

Yüz felci tedavisinde sadece fiziksel tedavi yöntemleri değil, stres yönetimi ve bağışıklık sistemini destekleyici yaklaşımlar da önemli bir yer tutar. Psikonöroimmünoloji, sinir sisteminin iyileşmesi üzerinde stresin ve bağışıklık sisteminin rolünü inceleyen bir bilim dalıdır. Yüz felci genellikle stresle tetiklenir veya şiddetlenir, bu nedenle stres yönetimi tedavinin bir parçası olmalıdır.

Beslenme de bu süreçte önemlidir; özellikle B vitamini, omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlar sinir sağlığını destekler. Bu nedenle, yüz felci tedavisinde beslenme planları da tedavi sürecine entegre edilmelidir. Bu alanda mutlaka klinik psikonöroimmünoloji alanında uzman desteği alınmalıdır. Ayrıca terapi programına diyetisyen desteği de eklenebilir.

Yüz Felci Tedavisinde Fizyoterapinin Bilimsel Sonuçları

Yüz felci tedavisinde fizyoterapinin etkinliği, çeşitli bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir. Li ve arkadaşları (2021)tarafından yapılan çalışmada, düzenli egzersiz terapilerinin yüz felci hastalarında kas fonksiyonlarını geri kazanmada kritik olduğu vurgulanmıştır. Stewart ve arkadaşları (2020) tarafından yapılan başka bir araştırma ise manuel terapinin yüz kaslarındaki gerginliği hafifletmede etkili olduğunu ortaya koymuştur.

Elektriksel sinir uyarımı (elektrostimülasyon) ve biofeedback yöntemleri, kas fonksiyonlarının yeniden kazanılmasını hızlandırmak için kullanılan modern tedavi yaklaşımlarıdır. Martinez ve arkadaşları (2022) tarafından yapılan çalışma, elektrostimülasyonun yüz felci tedavisinde hastaların kas hareketlerini hızlandırdığını ve yüz felci tedavisinde olumlu sonuçlar ortaya çıkardığını göstermiştir.

Yüz felci tedavisinde fizyoterapi, hastaların sinir ve kas fonksiyonlarını geri kazanmaları için kritik bir öneme sahiptir. Yüz egzersizleri, manuel terapi, elektrostimülasyon ve biofeedback gibi yöntemler, yüz felci hastalarının yeniden normal yüz ifadelerini kazanmalarını sağlar. Bilimsel çalışmalarla desteklenen bu tedavi yaklaşımları, yüz felci tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilmesine katkıda bulunmaktadır. Yüz felci tedavisi, kişiye özel olarak planlanmalı ve fizyoterapist gözetiminde uygulanmalıdır.

Yüz Felci İyileşir mi ? Yüz Felci Düzelir mi ?

Yüz felci tedavisi fasiyal paralizi olarak adlandırılan yüz felci problemlerinin iyileşmesi için büyük oranda önem taşır. İlgili hekimlik desteğiyle birlikte fizyoterapist tarafından uygulanacak fizyoterapiye yönelik teknik ve metotlar sonucunda yüz felci çoğu vakada iyileşme gösterir. Ancak fasiyal paralizi yani yüz felci tedavsinde bireyin iyileşme sürecini etkileyen faktörler de vardır.

Bu faktörler;

  • Yüz felcinin nedenine,
  • Yüz felci probleminin şiddetine,
  • Yüz felcinde erken tedaviye bağlıdır.

En yaygın yüz felci türü olan bell paralizisi, genellikle birkaç hafta ila birkaç ay içinde iyileşebilir. Bu vakaların büyük bir kısmında sinir fonksiyonları tamamen geri kazanılır. İlgili hekimlik teşhis tanısı sonrasında hekimin gerçekleştireceği ilaç tedavisi (steroidler) ile birlikte, fizyoterapist tarafından kişiye özel olarak verilecek yüz egzersizleri ve mutlaka fizyoterapist desteği iyileşmeyi hızlandıracaktır. Fizyoterapist tarafından uygulanacak yöntem ve teknikler ile birlikte yüz felci tedavisinde iyileşme hızlanmakla kalmayarak fasiyal paraliziye bağlı olarak gelişebilecek yüz bölgesinde kalıcı asimetrilerinde önüne geçmiş olacaktır. Ancak, yüz felci başka nedenlerden (travma, tümör, enfeksiyon gibi) kaynaklanıyorsa, iyileşme daha uzun sürebilir ve sinir hasarının derecesine bağlı olarak tam iyileşme sağlanamayabilir. Yüz felcinde tedaviye erken başlamak, sinir fonksiyonlarının geri kazanılmasını artırabilir.

Toparlayacak olursak; yüz felci vakalarının büyük bir kısmı iyileşir, ancak iyileşme oranı, ilgili hekimliğe hızlı başvurmaya, fasiyal paralizi yani yüz felcinin nedenine ve yüz felci tedavisinin süresine, yüz felci tedavisinde uygulanan tekniklerin içeriğine yine yüz felci tedavisinde hastaya fizyoterapist tarafından verilen egzersizlerin yapılma sıklığını, hastanın fizik tedaviye erken başlamasına (fizyoterapi) bağlı olarak değişiklikler gösterebilir.

Yüz felci tedavisi hususunda ilgili hekimliğin teşhis – tanısı ve tedavisi ile birlikte fizyoterapist desteği almak, fizyoterapiye yönelik teknik metotlardan faydalanmak ve çok daha fazla merak ettiğiniz sorulara cevap bulmak için iletişim sekmemizi tıklayarak bizlere kolaylıkla ulaşabileceğinizi unutmayın.

Sağlıklı yarınlara…

Leave a Reply